11 Eylül 2009 Cuma

yalnızlık üzerine

• yalnız, tek tabanca’dır.. her gördüğüne “daan!.” diye vurulur.
• yalnızın esvapları, mutlu olduğu senelerin modasını yansıtır.
• yalnızın toplu fotoğrafları bile vesikalıktır.
• yalnız, çamaşırlarını gündüz leğende yıkar, gece olunca asar. yalnızın ayakları, çorapları nefesi kokar.
• bir yalnız, bir yalnıza ömür boyu “kışt kışt”tır.
• yalnızın elleri ceplerinde, cepleri hep derinde.. yalnızın dişleri, düşleri van gogh sarısı.,
• yalnız, misafir evlerde uyumaya bayılır.
• yalnız, yankı vadisi’nden bağırsa: “ooo.. kim osurdu.. bit osurdu..” olur.
• yalnız hep tedir-girgin’dir.• yalnızın hayatını kalabalıklar yaşar.. yalnız ölünce nüfus eksilmez.
• iki kere yalnız, iki yalnız eder.• yalnızın ütülü tek pantolonu vardır.. onu da giymeye utanır.
• yalnız konuşmasına hep “biz” diye başlar.
• yalnız çarmıhını içinde taşır.. kimliğini kaybeder, kendini evde unutur.
• yalnız yalnıza aşık olursa, yalnızlık toplamları belki bir çocuk yapar.
• yalnızın içkisi fıçı bira’dır.
• yalnıza sormuşlar: “boynun neden eğri?” “hüzün kireçlenmesinden” demiş.• yalnızlar rıhtımı, kuru kalabalık’tır.
• her insanın bir hikayesi vardır.. yalnızın karadeniz fıkrası.
• yalnız, iğneyi de, çuvaldızı da kendisine batırır.. yetinmez minare arar.
• yalnızın kefeni sümerbank basması.
• yalnız rüyasında ornella muti ile sevişirken nur yüzlü ihtiyar’ca basılır.. yalnız kendi rüyasında kovulur.
• yalnızın çorapları tek tek, yüreği küt küt.
• yalnızlık paylaşılmaz.. paylaşılsa bile güçlü olan onda da aslan payını alır.
• yalnız evine hep başka yollardan gider.
• yalnız, yaratıcıdır.. osuruktan nem kapar.. acayip sorun yaratır.
• yalnızın geceleri kerim abdül cabbar boyunda, uykuları naim süleymanoğlu ayarındadır.
• yalnızın tatlı canı, bedenine eziyet.
• yalnızlar, kendi aralarında ikiye bile ayrılamazlar.• yalnız ya duldur ya da yetim.. ikisinden ve tek çocuklu olanları daha makbüldür.• yalnızın cebi vapur, telefon jetonu dolu.
• yalnızın dudakları sigara öper, elleri buram buram otuz bir.• yalnızın eşyaları, yalnızı döver.
• yalnızlık üç boyutludur.. ama elle tutulamaz.. yalnızın tırnakları uzar.
• yalnızlık, tanrı’ya mahsustur.. yalnızlık, tanrı’nın yanına usulsüz park yapmaktır.
• yalnız sever, evlenir, nurtopu gibi ülser’i ve gastrit’i olur.. yalnız boşanır, çocuk annesine verilir.. hüzün babaya.
• yalnız, terliğine darılır, yastığına sarılır.. yorganına kızar, kanepede uyur.
• yalnız çok tutumludur.. düş’ünden, tırnağından attırır… hep içine atar.
• yalnız yalnızı donundan tanır.. yalnızın yedek donunda da çiçekler açar.
• yalnız göçebe’dir.. vatanı bedeni’dir.. komşuları yok yuk, para birimi borç’tur.. yalnızın başkenti fiyasko’dur.. bayrağı gökyüzü.
• yalnız, hiçbir şeyin sonunu getiremez.. her şeyin ortasını yaşar.. ortalıkda yaşar.. yalnız, orta malıdır.. herkes onu kullanmalıdır.
• yalnızın varlığı, babasının çükünün keyfinedir.. yalnızın varlığı, varlığınıza armağan olabilir
• yalnızın sevdiği artiz ya rahmetli lee van cleef’tir, ya da yine rahmetli cevat kurtuluş.. (suphi kaner, john belushi joker.)
• yalnızın bindiği tüm taşıtlar, kendisinden geçer..

6 Eylül 2009 Pazar

AYIP AYIP!




Yallah tazyik nedir? ne için kullanılır? Nerelerde cuk oturur?

efendim yallah tazyik tam o olmasa da haydi bastır, koyver gitsin, gonder gelsin gibi manalara gelmekte olup 80'lerden itibaren tüm yurtta yaygın olarak kullanılmıştır.nerelerde kullanılıra gelince..ağır ve zahmetli bir işe başlarken, bir kalabalığın bir yere akın ettiğini anlatırken, kontrolsüz bir olaydan bahsederken rahatlıkla kullanılır ve yüzlerde mümtaz bir gülümsemeye vesile olur. diyelim yoğun trafikte uzun bir beklemeden sonra sizin lehinize yeşil ışık yandı veya mübarek ramazan günü (tam yerine gelmişken söyleyelim Allah kabul etsin oruçlarımızı, Allahım cenab-ı mevlam!) pide kuyruğundaki insanların ilk pidenin sahibinin eline geçmesi ile kuyruktaki meksika dalgasına verdikleri tepkidir yallah tazyik. misal ben kullanırım ve ortam müsaittir süper olur ama siz bi ortamınıza bakın yine kullanılırken. zira protokolde falan kullanmayın, olmaz, ayılığın alemi yok. amcaların dayıların yallah tanzik olarak da kullandıkları bu söz öbeği gunumuzde yerini ver coskuyu gibi harc-ı alem bir söz öbeğine bırakmıştır. hülasa yallah tazyik de dağarcıkta bulunması gereken bir söz öbeğidir. onu duyan ve söyleyen eski bir dostu anmış eskilerden bir ayrıntıyı yeniden bulmuş gibidir. ab-ı hayad içmiş gibidir.
(p.s. dağarcık ile öbek nası kelimelerdir yaa yeminnen yazarken tüylerim diken diken oluyor)