3 Ekim 2009 Cumartesi
ali güven
gecikmiş de olsa size bi itiraf borçluyum sevgili izleyiciler..ben ali güven dinledim bir zamanlar. yoğun olarak yadigar, boynumun borcu gibi şarkıları ezberleyip huzunlendim. yolcu, butun kızlar guzel, gonlunden tasındım şarkıları ile kendimden geçip el çırptım. ve ne zaman bi yerde çıksa ne zaman adı geçse boğazıma kadar geliyor düğümleniyor diyemiyorum ben ali güveni seviyorum ulan diye. diyemiyorum tamam mı. yeter artık ben de insanım ben ali güveni seviyorum arkadaşlar. üzerime gelmeyin lütfen yalnız kalmak istiyorum...
2 Ekim 2009 Cuma
yancı
uçağa bindiğimde nerden bilebilirdim böyle olacağını...cam kenarı seçmiştim. manzaralı gidelim diye. yanıma iki tane birbirini tanıyan ızbandut gibi ecnebi abi oturuyor. benim de kendim çapımda omuzlarım geniştir ama elemanlar kolon gibi kolları beni iyice kenara sıkıştırıyorlar. ben de diyorum nasıl olsa uyuycaz yemeği yiyip sızarım, ses etiyorum. aksilik o uçuşta yemek servisi baya bi gecikiyor, bundan olacak ki önden bir içecek servisi yapıyorlar. bizim ikili ile hemen yan üçlü baştan beri muahbbeti koyulaştırıyorlar. içki servisi başıyor. yanımdaki abiler hosteslerle nası muhabbet nası muhabbet...ortalık yarılıyor Allahım. diğer üçlü de giriyor muhabbete. kadehler (plastik bardak) boşalıyor doluyor. birden uçaktaki tüm dikkatler 5linin kahkasına kilitleniyor. ben kenarda ibiş gibi...neyse bir şişe kocama J&B yi yanımdaki ecnebi süngerleri bitiriyor. ulan biz su istesek keserler bizi diyorum içimden ama ses etmiyorum. ben de hava olsun diye yarım soda yarım meyvesuyu istiyorum. hostes hiç yadırgamıyor hangisi yogun olsun diye soruyor bi de. sen yoğun ol güzelim diyesim geliyor ama ses etmiyorum. neden sonra yemek servisi başlıyor. tavuk ve makarna olarak iki ayrı menu var. yanımdaki 5 kişiye hostes kırıta kırıta tavuk verirken bana kalmadı malesef diyerek makarna veriyor. ulan evde makarna uçakta makarna makarna yemeye mi geldim lan ben bu dünyaya diyesim oluyor, ses etmiyorum. ecnebiler bana verilen makarna üzerinden espri yapıyor, nahifçe gülüyorum, mütevekkil bir şekilde makarnamı yiyorum. bizimkiler hesapta hosteslerle muhabbeti kurdular ya, hostes bi daha içecek servisi yapıyor bizimkilere bana da nezaketen soruyor bişey içer misiniz. kola istiyorum. sonra da muhabbete girmek amaçlı "my dog is thirsty" diyorum. tepkiye bakıyorum. kimseden tık yok. ulan allahsızlar biz de kendi çapımızda komiğiz ne var bi tebessüm etseniz ağzınız mı yırtılır diyesim oluyor, ses etmiyorum. o an anlıyorum ki ben o ortamda yancıyım. ve yancı olduğum ortamda da işim olmaz bundan sonra diyorum kendi kendime..uçuş bitiyor biraz vakur biraz tırt uçağı alel acele terk ediyorum. 5 li hala konuşuyor. kulağım onlarda. biri bişey desin arkamdan da bak ne oluyor. neyse bişi demiyorlar. ben de ses etmiyorum
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)